Facebookta Paylaş
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ “Erdoğan Aday Olamaz”15.12.2022

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Veryansın TV canlı yayınına konuk oldu.

Özdağ, program sunucusu Serkan Öz ve “Erlik”in sorularını yanıtladı.

Özdağ’ın açıklamalarından satır başları:

‘ERDOĞAN ADAY OLAMAZ’

Türk devletinin yerinde aile şirketi var. Liyakat terk edilmiş. Bunu her gün görüyoruz. Bunu korkunç bir toplumsal ayrışma izliyor. Şimdi toplumun belirli kesimlerinin aç kaldığı, kıtlığa doğru gittiği bir ortam. Lokantalar dolu diyorlar, doğru. Ama kıtlık toplumun alt gelir grupları için artık gündemde olan bir şey. Zenginler her zaman harcayacak bir şey bulurlar ama bunu pırasa alamayan da var. Bu kadar derin bir ekonomik kriz. Bu kriz tarihe intiharlarla geçecek. Bütün bunalrın üzerine 13 milyon sığınmacı ve kaçağın bu ülkeye doldurulmasıyla ortaya çıkmıi demografik yapının değişmesi ve onunla beraber gelen suç, uyuşturucu ve her türlü olumsuzluğu beraberinde getiren kriz. İşte Türkiye’nin genel tablosu seçimlere giderken bu şekilde ortaya çıkıyor. Ama seçimlere giderken bir şeyi daha görüyoruz; bu devlet krizinin bir neticesi, yasalar ve anayasa artık uygulanmıyor veya Erdoğan’ın keyfine göre uygulanıyor. Anayasaya göre cumhurbaşkanı kaç defa görev yapar, iki defa. Yaptı mı yaptı. Demek ki Erdoğan aday olamaz. Erdoğan aday olamayacağını bildiği için ‘erken seçim yapalım’ diyor. Ama anayasaya bakıyorsunuz erken seçim değil, seçimin yenilenmesi var. Seçim ne zaman yenilenir, 4 yıl sonra yenilenir mi? Yenilenmesi için neye ihtiyaç var 360 oya. AKP’de 332 var. 28 oy gerekiyor. Bunu kim tamamlıyor. Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki ‘ben Erdoğan mağduru oynamasın diye tamam diyeceğim.’ Meral Akşener de ‘tamam diyeceğim’ diyor. Millet İttifakı kendi adayını belirlemeden Erdoğan’ı aday gösteriyor.”

“6 yaşında bir kız çocuğuyla evlenen 29 yaşında bir adam. Onu evlendiren bir anne ve baba. Bunu gülerek anlatamazsınız. Buna gerçekten öfke duyuyorsanız, bunu öfkelenerek anlatırsınız. Türk halkının kaynaklarının çalınmasını öfkelenerek anlatırsınız. Açlığın, kıtlığın yayılmasını öfkelenerek anlatırsınız. Sınırımızın güvensiz oluşunu öfkelenerek anlatırsınız. Ben de öfkeleniyorum ama her seferinde çözümlerini de ortaya koyarak anlatmaya çalışıyoruz.”

‘TÜRKİYE’DE İÇ SAVAŞIN SOSYOLOJİSİ OLUŞTURULUYOR’

“Ben bütün bunların temelinde Ak Parti’nin vasata övgü psikolojisinin büyük bir etkisinin olduğunu düşünüyorum. Eğitimsiz, toplumsal anlamda başarılı olmayan, ekonomik anlamda başarılı olmayan, bilgi anlamında başarılı olmayan, vasat ve vasatın altı adeta kutsanıyor, övülüyor ve cehalet ön plana çıkartılıyor. Bunun sonucu çocuğa şiddet, bunun sonucu kadına şiddet, doktora şiddet… Bu devam edecek ve devlet otoritesine şiddete dönüşecek. Bu bir toplumsal travmadan geçtiğimizi de gösteriyor. Zaten bir ülkeye 13 milyon travmalı insanı alıp bunun hiçbir etkisinin olmamasını bekleyemezsiniz. Zaten sizin toplumunuzu travmalı bir topluma dönüştürmüşsünüz. 20 seneden bu yana olmayan örgütler üzerinden -Ergenekon gibi- bütün aydınlara yönelik baskı operasyonları yapıyorsunuz, cemaat- tarikat yurtlarında tecavüzlere ‘bir kereden bir şey olmaz’ gibi ahlaksızca yaklaşım sergiliyorsunuz. Bu toplumsal cinnetin belirli bir aşamada patlaması kaçınılmaz. Şimdi bireysel süreçler görüyoruz. Bu bireysel şiddet süreçlerinin, toplumsal şiddet sürecine dönüşmesi çok kolay. Onun için ben Türkiye’de iç savaşın sosyolojisi oluşturuluyor veya düşük yoğunluklu çatışma sosyolojisi oluşturuluyor derken sadece geleceğe öngörüde bulunmuyorum, yaşanan toplumsal sürecin sonunda neler olabileceğini öngörüyorum çünkü tarihte bu işler böyle evrilmiş hep. Bütün bunları tek tek çözmeniz mümkün değil. Nasıl çözersiniz, bir defa Türk devleti geri gelecek, Türk devleti sınırlara geri gelecek. Türk devlet yargıya, sokaklara geri gelecek. Kabadayılara bırakılmayacak sokaklar. Vatandaş sokakta güven içinde yürüyecek. Bir genç kız yolda yürürken bir afganın, suriyelinin ya da bir Türk serserinin kendisine laf atmadığından emin olacak. Böyle bir şeye tenessül ederse onun nasıl cezalandırılacağını bileceği için emin olacak.”

‘GELENEKSEL MEDYADA AMBARGO VAR’

“Bize geleneksel medyada büyük bir ambargo var. Eğer bu ambargo olmasaydı Türkiye siyaseti şu an farklı olurdu. Onlarda bunun farkında oldukları için bizi geleneksel medyada büyük bir ambargoya tabi tutuyorlar.”

‘KILIÇDAROĞLU YİNE MAĞLUBİYETİ TATTIRMAYA HAZIRLANIYOR’

“Özdağ mı bölüyor oyları Kılıçdaroğlu mu? Erdoğan’a çözülmüş başörtüsü sorununda pası Özdağ mı veriyor Kılıçdaroğlu mu veriyor? CHP seçmenine seslenmek istiyorum. Zaman zaman Ak Parti seçmenini eleştiriyorsunuz. Erdoğan’ın hatalarına rağmen peşinden gittiğini söylüyorsunuz. bunda haklısınız. Peki siz de aynı şeyi Kılıçdaroğlu için yapmıyor musunuz? Üstelik Erdoğan kendi seçmenine iktidarı getiriyor. Kılıçdaroğlu size yıllardan beri mağlubiyeti tattırıyor. Ve yine mağlubiyeti tattırmaya hazırlanıyor. Biz on sene bu sığınmacılar oy kullanmasın vatandaşlık alanlar dedik. Üç defa çağrıda bulundum Meral Akşener ve Kılıçdaroğlu’na, tarafınızı belli edin diye. Ağızlarını açmadılar. Seçim sabahı kalkacaksınız ve yüz binlerce yabancının ampüle oy atmak için gittiğini göreceksiniz.”

‘TÜRKİYE’YE SEÇMEN İTHAL EDİLİYOR’

“Millet İttifak ve Cumhur İttifakı iki ayrı ittifakmış gibi görünmekle birlikte ortada aslında Erdoğan’ın adaylığında uzlaşmış bir Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı var. İkinci uzlaşma noktaları en az birincisi kadar felaket. Türkiye’ye seçmen ithal ediliyor. Zafer Partisi olarak biz yıllardan beri bunu ısrarla duyuruyoruz. Haziran 2022’deki seçmen listeleri üzerinden yapılan araştırmada 466 bin Suriye doğumlu seçmen var.”

‘DİYANET İŞLERİ BAŞKANI’NIN ARKASINDA NAMAZA DURMAM’

Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’nin değil Ak Parti’nin Diyanet İşleri Başkanlığı. Ben Diyanet İşleri Başkanı’nın arkasında Cuma namazına durmam. Çünkü istiklal harbini “keşke Yunan kazansaydı” diyen bir adama geçmiş olsun ziyaretine gitmiş olan Diyanet İşleri Başkanı benim için Türk değildir.”