Medya İletişim
Yalçın KARAOĞLU
yalcinkaraoglu01@hotmail.com
Facebookta Paylaş Makale Listesi
Sıkıntı büyük ama çözümsüz değil…03 February 2021 Wednesday

Siyasiler, bürokratlar, makam sahipleri, ileri gelenlerle ve zenginlerle halk arasında derin bir uçurum var.

Herkes kendisine bir yol tutturmuş gidiyor da memlekette yönetim boşluğu olduğu da bir gerçek. Kimse dönüp kendisine bakmıyor. Herkes rakibini gözlüyor…

Toplum sorunlarına karşı son derece kayıtsız ve duyarsız kalanlar, belki biraz ayıp olacak ama, “mış gibi görünmeye” devam ediyorlar.

Asıl sorun da bu zaten. Liyakat sahibi insan sayısı bir elin parmağı kadar az…

Toplumsal sorunları tespit etmek ve çözüm getirmek, en azından bu yolda gayret göstermek çok zor geliyor.

Temel mantık şu: “Eeee! Böyle gelmiiiş böyle gider”

Eskiden takip ederdim, şimdi nasıl bilmiyorum, bir mizah dergisi olan Leman’da “Bezgin Bekir” tiplemesi vardı. Bezginler sardı her yanı be!

İş başındaki ve hazineden geçinen bezginleri görünce umudu kaybediyor, morali bozuluyor insanın.

Sadece hazineden geçinenler mi? Hayır. Siyasetle ilgilenenler de yetersizler!

Mevcut siyaset zaten tıkandı. Halk seçimden seçime kendisini hatırlayan siyasilerden iyicene soğudu. Kendisini mecbur hissettiğinden göstermelik durumu idare ediyor. Yani herkes rolünü oynuyor…

İşin özü: Toplumda üretim yapan, üretim için gayret eden, didinen, en azından çaba gösteren kimseler de yok.Ya da çok az. Üretenin neredeyse cezalandırıldığı, başıma bir şey gelir diye korktuğu bir memleketteyiz. Hoş zaten mahalli olarak yatırımın cazibesi de yok. Neden buraya yatırım yapılsın, var mı bir sebebi? Şu yatırımda öncelik meselesi çok önemli dilerim gerçekleşir…

Aklıma geliyor işte: Mansurlu yolunu yıllardır neden açmıyorlar, bir türlü bitirmiyorlar? Birazcık düşünelim…

Çevre illere göre neden biz geride kalıyoruz? Affedersiniz ama ben şöyle anlıyorum: İt kapıda zabın gerek!

Büyüme, gelişme, üretme, kal kaldığın yerde, bana böyle lazımsın…

Adımız, sanımız, şanımız, şöhretimiz, ağırlığımız yok be!

Bal tutan bal parmağını yalıyor, prensler, suyun gözüne yakın olanlar memnun olabilir.

Petrol istasyonlarıyla, çiğköfte dükkânlarıyla günü kurtarırız ama yetmez!

Üretici güçlere, üretime ve üretenlere rağbet edilmiyor. Değer verilmiyor. Üretim yapmak isteyenlere yol gösterilmiyor. Önleri açılmıyor.

Eee yatırım yapmadan da rant yolları hazırsa memlekette olmuyor işte! Yapısal bir sorun var…

Baştan aşağı keşke her şey değişse…

Sııntı büyük ama çözümsüz değil.

Komşu ilçelerimiz ve komşu iller çoktan gelişti gitti. Bizi geride bıraktılar. Bir zamanlar Beypazarı Belediyesi’ni kardeş belediyesi ilan etmiştik. Örnek alacağımız yerler var. Oysa potansiyelimiz de var. Coğrafya mükemmel…

Üretene saygı duyacağız. Kadınlar üretime katılacak. Küçük işletmelerin önleri açılacak. Belediye ve Halk Eğitimin kursları, Hayat Boyu Öğrenim Merkezi ve Sosyal Yaşam Merkezi’ni önemseyeceğiz.

Bizim memlekette siyaset her şeyi belirliyor yazık! Egolarımızı, nefislerimizi, siyaseti hele hele kör siyaseti aşmalıyız. Ortak noktalarda buluşmasını bilmeliyiz.

 

Tufanbeyli'ye termik santrali