Ben annemin karnındayken babam şalgam satarmış. Doğarken Şalgamcıyım. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite. Dönemin siyasal yönetimiyle zıtlaşmamdan dolayı 10 yıl ara verdikten sonra halen de şalgam satıyorum. Bu gidişle ölürken de Şalgamcı öleceğim...

BAĞKUR'SUZ, SGK'SIZ İLAÇSIZ KALDIK DEVLET DAHİL KİMSEYE MİHNET EYLEMEDİK, YAĞCILIK YAPMADIK, SIRNAŞMADIK, ÖMRÜMÜZ BOYUNCA ÇIPLAK HAYATTAN GEÇİNDİK

Bizim Cihan yazmıştı bir makalesinde "Kozanlı şalgamcılıkla kitap okumayı birbirine pek yakıştırmasa da" diye.

80'li yıllarda bir ortaokul öğrencisiyken tartıştığımız Mediha isimli bir terzinin kızı bana alaylı bir şekilde gülerek "Şalgamcı" dediğinde çok şaşırmış ve üzülmüştüm. Hatta Şevkiye'deki Tahtacı Türkmenlerden Seher Aslan isimli can arkadaşım şiddetle beni savunduğu için Fen bilgisi öğretmeninden haksızca bir tokat yemişti(Tahtacı Türkmenlerin sınıfsal çelişkilere tepki koyabilecek nitelikte ve ne kadar bilinçli olduklarına işaret etmek için yazdım)

...

GÜCE OTORİTEYE İTAAT ETMEDİK, ZALİME HEP TAVIR KOYDUK, YOKSULUN, EZİLENLERİN YANINDA OLDUK, KIYIDAN, KÖŞEDEN, SAHTEDEN, KALLEŞÇE SALDIRMADIK

Dersane parasını bulamadığımız için şalgam tezgahının başında ders çalışırdık. Yağmur yağdığında da karşı kahvehaneye kaçardım. İlle de Cumhuriyet Gazetesi okurdum.

10 yıl ara verdiğimde rüyalarımda şalgam satıyordum, yine başladım. Mutluyum.

...

Bundan 16 yıl önce bir emniyet müdürünü gazetedeki köşemde başarısız bulduğumda telefonda bana "ya gazetecilik yap ya da şalgam sat" dediğinde çok şaşırmıştım. “Sana ne seni ne ilgilendiriyor?!” diye de çıkışmıştım.

ŞALGAMCILIK NEDEN BATAR BAZILARINA!?

Koskoca mülki amirlerin, bir kaç okur yazar olmayanın "şalgam şalgam" figanları arttı gitti bazen şaka bazen de güya istihza ile. Güya beni küçültme, itibarsızlaştırma çabalarıyla olmadık şaklabanlıklar, kışkırtmalar yapılıyor. Muhatap alacağım nitelikteki insanları bilirim. Kimi seviyesizleri kaale almadıkça, seviyesiz seviyesizi bulur, kursak kavurgasını sever misali azıtabiliyorlar. Müstear adlarla boş beleş alçakça iftiralar yazan 3-5 çakal, onları beğenen 5-6 isimle birlikte bakın kayboldu gitti…

Şalgamcı olmaktan gurur duyuyorum.

Hele babamdan kalan mirası değerlendirmek onur veriyor insana. Hele toplumdan, siz okurlarımdan destek alınca...

Winhelm Reich "Dinle ey küçük adam" adlı insan yaşamını anlatan özlü kitabında "Eyy küçük adam dinle! Sen osssuruk gibi kokuyorsun ama kendini çiçek gibi güzel kokuyor sanıyorsun" diye zayıf kişilikli felsefesizlere seslenir. Kendini bilmezler onur duygusunu hayatlarında hiç tatmadıkları için başkalarının onurunu da kolayca çiğnemeye çalışırlar. Ucuz, yalaka, kişiliksiz, istikrarsız, gurursuz ve zavallı kimseler çıkarları için iftira ve yalan da dahil olmak üzere her türlü çirkinliğe bulaşabilirler.

Geçenlerde Mehmet Ali Altıparmak dostumun paylaşımından okudum. Almanya'daki bir mühendisin oğlu duvar ustası olunca bizim Türkler çok şaşırmışlar...

Ben kendi sınıfına hain insan tiplerine çok kızarım hem de zavallı hallerine üzülürüm.

İnsanların üretmeleri, geçinmeleri, meşru yaşamları neden rahatsız eder kimilerini? Bir iki kişi satır arasında Şalgamcı kelimesini kullanmış. Garipsedim. Ne var şalgamcılıkta?

Kadınlar elleriyle havuçları diliyorlar. Dolduruyorlar. Çalışıyorlar. Türkiye'nin en güzel şalgamını üretiyoruz. Annem de, eşim de, çocuklarım da, yiğenim de, mahallenin kadınları da yanımızdalar. Çalmıyoruz, çırpmıyoruz, düşürmüyoruz, sahtekârlığımız, borcumuz, sömürümüz, fırsatçılığımız, vicdansızlığımız, adaletsizliğimiz yok.

...

Ha Büyükşehir Belediyesi işi çıktı rahatsızlık verdik...

Tavır koyduk, çalıştık, Zeydan Karalar'ı destekledik iyi de ettik. Kazandı, görev verdi Aski Personel AŞ Yön. Krl.Üyesi olduk. Aylığımız 4.200 TL aboov bir dedikodu, bir yalan, bir iftira kampanyası, (Allah'ın ayetidir. Allah iftiracıları perişan eder. Kim alçakça iftira ederse hemen savcılığa suç duyurusunda bulunup hukuki süreci başlatıyorum zaten. Siz iftira edenlerin, şeytanla işbirliği yapanların sonlarına bir bakın) ne alakası varsa geniş ailem üzerinden siyasal çekişmelerin yansıması, ilinti kurulması, yüzüme hayırlı olsun arkamdan vır vır vır. Allah Allah! Ekmeğimizi paylaştığımız iyi gününde kötü gününde yanında olduğumuz, her sabah namazında sana dua ediyoruz diyenler bile önce hayırlı olsun dediler, Adana'da 3 kişi arasına girdi diye haber yaptılar. 3 ay sonra bankamatikçi yazdılar. Kimisi 30 bin kimisi 20 bin 12 bin alıyor lafları uzadı gitti. Bir çok hemşerimiz Kozanlı görev aldıysa iyi oldu. Bizden olsun da dediler. Bazıları önden hayırlayıp arkadan basitçe işler çevirdiler. İşsizliğin çok olduğu bir ilçede epeyce konuşulduk. Sonrasında Zeydan Başkana söyledim, ben nasıl olsa basın işleriyle ilgileniyorum. Aski'nin basın sorumlusu olayım. Dedim. O da maaşımın düşeceğini söyledi. Yazmak zorunda değilim, hesabını veremeyeceğim hiçbir şey yok. şeffafın kralıyım 3500 TL alıyorum. Yapılmayan işleri yaptırmaya, yapılanları da kamuoyuna aktarmaya çalışıyorum. Haketmediğimi almam. E bundan da rahatsız olanlar var. Her dönemin adamları, tilkiler fitne peşindeler. Lan var ya cümlesine tapındığınız, kuyruk salladığınız, ömrünüz boyunca değirmenlerine su taşıdığınız, yalakalık yaptığınız memleketin gayrimeşruiyetleri çarpsın sizi emi!

Suç Zeydan başkanda!

Zadelerden, eşraftan dolu kimseler varken Şalgamcının oğluna niye görev verdin ki?!

Yönetim kurulu üyeliği bankamatikçilikse yazın hadi, yer mi? Yemeeez... O zaman gurursuzluk, alçaklık yapmayın, sınıfına hain iğrenç kıskançlar! Sıfatını kaybetmiş korkaklar, cesurluk daima halkın ve ezilenlerin yanında durabilmektir. Hangi haksızlığa, hukuksuzluğa karşı tavır koyabildiniz de ezilen yoksul halkın yanında yer aldınız!?

Herhangi bir yönetim kurulu üyeliği Kozanlıdan seçilince iyi mi olur kötü mü?

Şimdi sorum size ey okuyucu:

Hadi istemez dışarıdakiler Kozanlının biraraya gelmesini de Kozanlı neden birbirinin ayağından çeker?

Amaa hasetlik, kıskançlık, cahillik insana neler yaptırmaz ki!

İnsanlar neden kendi sınıfına hainlik ederler?

Evet ben Şalgamcıyım. Veremeyeceğim hiç bir hesabım yok. Emekçiyim ve emeğin de sesiyim. Bir gazete çıkartıyorum 15 yıldır. Aylık giderim 20 bin TL. 1 TL verip gazeteye abone olamayanlar "sen gazatacı deel misin?" dediğinde kafamdan su dökülüyor. Sınırlarım var, herkesle kesinlikle muhatap olmam ve çok güçlü duvar örerim ama polasız yumurtlayanlar var... Şalgamın imalathanesini kurdum, bunu da sizlerin desteğiyle büyütmeye kararlıyım.

Basın sorumluluğunu daha iyi yapacak olanlar varsa buyursunlar yapsınlar. Benim için mecburiyet, olmazsa olmaz, şart değil...

Siyaseten kimsenin önünü kesmek istemem. Tam aksine açmak isterim. Kıskanmam.

Bana Şalgamcı desinler, varsın desinler.

Rantçı, şaibeli, karanlık adam, fırsatçı; faizci, tefeci, adaletsiz, ayrıştırıcı, güvensiz, kamyon, demir, fazla mesai ve her türlü hırsızlık yapmış; fesat, boşboğaz afedersiniz dümbük, itibarsız, şantajcı, kalp kıran, cahil, elinden, dilinden ve belinden emin olunmayan, onu bunu ekmeğinden, aşından etmiş, 1.derece ve hiç bir yakınına torpil, çıkar vb sağlamış, kamuyu iç etmiş, yoksulun, fakirin, garip gurebanın, öz ailesinin malını, mülkünü, hakkını, hukukunu gaspetmiş, göz dikmiş demesinler... Uzatır giderim Alimallah! Şöyle bir aynaya bakın ulan?!

İnsanların meşru geçimleriyle alay ettiklerini sanan zavallılar varsın yollarına devam etsinler. Onları Halk'a ve Hakk'a havale ettim.

794. hiç bir kulun önünde eğilmiyorum. Kralına da eyvallahım yok! Allah beni ve zürriyetimi her türlü haramdan uzak kılsın.

Ben Şalgamcıyım ya siz?