Bu acı gerçeklerin en iyi yaşanmışlığını en açık örneği ile iyilik meleği rolüne bürünen FETÖ gerçeğinde görebiliriz. Gerçi, neme lazımcı bir özelliğin adamı olduğumuzdan, olumsuz gelişmelere karşı duyarsız bir havadayız hangi âlemde, nerelerde belli değiliz. Elin Fetö'sü uzun vadeye yayarak malı götürmüş. Bizim gibi ahmaklarda günü kısa vadede nasıl kurtarabiliriz derdine düşer. İyilik meleğimiz olan Fetö'cüler nerede şimdi? Hani şu komünizmle mücadele derneklerini örgütleyen Fetö'cüler? Bir kısmı ABD'ye kaçtığına göre, bir kısmı Avrupa'ya kaçtığına göre, niye kaçtılar acep? Ülkeyi çok sevdiklerinden mi kaçtılar? Yoksa servetlerini ve canlarını kurtarmak için mi kaçtılar? Tersi bir durumda olabilirdi, siyahın ak'laştığı ak'ın siyahlaştığı bir dönemden geçtik, geçiyoruz çünkü. FETÖ'cüler Vatandaşlardan yürüttükleri milyarlarca doları nereye taşıdılar? AMERİKA ve AVRUPA'YA taşıdıklarına göre, yorum yazılarımızdaki iddialarımızda haksız sayılmayız hani. FETÖ'cüler Amerika'da ve Avrupa'da milyonlarca dolarlık villa tipi son derece lüks malikanelerinde büyük bir keyifle yaşıyorsalar, kabahatin tamamı, hem de tamamı bizim kabahatimizdir. Böylesi inanılmaz derecedeki sınırsız serveti Fetö'cülere bizler armağan ettik. Vallahi hak ettik kerizliği desem kimse bozuk atmasın. Onların bu soygun saltanatlarını görmezden geldiğimiz için, aklımızı yargılasak yerinde olur. Ekonomik krizi yaratan ana nedenlerin başında, yabancı kapitalist ülkelere servet değerindeki gelir kaynaklarının taşınması gelir. Gidin turistik tatil beldelerine bütün zengin iş adamı kılıklı hainlerin(Genelleme yapmıyorum. Yarası olan gocunsun) nerelerde barındıklarına tanık olursunuz. Neden yoksulluk batağında yaşıyoruz? Anlamış olmamız gerekmez mi? Aralarında birde övünç kaynağımız olan milli kahraman Hakan Şükür'ümüzde var. Meğer kalemize bol bol gol atarmış da haberimiz yok. Köylüler, Timur'un köylerine emanet ettiği bir tanecik filden fena halde rahatsız olurlar. Gidip hocaya durumu anlatırlar. 《Yahu hocam bu Timur'un fili önüne gelen her şeyi yiyip bitiriyor, bir şey bırakmadı baş edemedik. Neredeyse ocağımıza incir ağacı dikecek bir çaresi yok mu? Bize önderlik et Timur'a gidip şikayetçi olalım.》 Hoca köylülerin önerisini kabul edip köylülerin önüne düşer, hoca önde köylüler arkada yola düşerler. Timur'un otağı uzaklardan görünür görünmez, köylüleri bir korku basar, Timur'un otağına yaklaştıkça korkuları iyice artar. Neden sonra otağa varırlar. Timur'un gür sesi köylülerin yüreğini ağzına getirir. Köylüler hocanın arkasında durmayıp sırra kadem, tabana kuvvet oracıktan sıvışıp kaçarlar. Hoca arkasına bir bakar, bakar ki ne görsün? Köylülerden arkasında kimsecikler kalmamış. Baktıki olacak gibi değil, kellesi gövdeden ayrılacak kelle koltukta Timur'un huzuruna çıkar. Timur sorar, 《Hayr'ola hoca derdin nedir?》 Hoca sakına sakına derdini anlatır. 《Vallahi çok değerli haşmetli kralım, köyümüze emanet ettiğin o bir tanecik fil var ya, o filden köylülerim o kadar çok hoşnut kaldılar ki, 3 tanecik daha fil gönderirsen çok daha hoşnut olacaklar.》 Hoca kelleyi kurtardı kurtarmasına da Ya köylüler? Köylüleri arzu ettikleri kaderleri ile baş başa bırakalım, 4 fili hakkettiler çünkü. Kaçarsak, mutlaka felaketin daha berbatına yakalanırız.

Güç kimin eline geçerse iki yüzlü sahtekâr politikacılar çabucak taraf değiştirip, güne bakan çiçeği gibi güneş'in doğuşuna göre yön belirler. Sahte politikacıların siyasette ağırlığı hissedildikçe, ha... ALİ MEMMET ha... MEMMET ALİ, ha... ZIR DELİ ha... ÇAYLAK VELİ fark etmez.Herkes kalıbına göre Ali Veli zır deli olmuş, yaşarsam kafama göre yaşarım havasında. İkiyüzlü sahte politikacıların Allah!ı para. Zaten bu zihniyete göre Ayetlerle de alay edilir… Çevir gaz yanmasın pohpohçuları. İki yüzlü sahtekâr politik papazların geliştirdiği iki yüzlü sahte politikalar bu ülkede rağbet gördüğü sürece emperyalist ülkeler ülkemizin başına daha çokkk... çorap örer, daha çoook... terörist üretirler. Ülke çamur deryasında çırpındıkça çırpınır çırpındıkça batar. 65 yaşındayım aklım siyasete bastı basalı bu ülkede terör olayları medya aracılığı ile her zaman gündemin başköşesine oturmuştur. Evet terör olayları yaşanır yaşanmaz diye bir kural yoktur, su uyur düşman uyumaz söylemi doğru ise teröre maruz kalabiliriz. Önemli olan akılcı bir yöntemle yatağında akan akarsuyu uyutmamak. Biz ülke olarak uyanık olacağız ki düşmanı uyutarak kıvrak zekâmızla düşmanı imhâ etmenin yollarına bakacağız. Akarsuyun akışını lehimize dönüştürerek, tarım üretimini artıracağız. Birbirlerimizle kavga ederek hiç bir üretimi gerçekleştiremeyiz. Düşman üretiriz ancak. Elimizdeki mevcut üretimini de kaybederiz. Yani önümüzdeki tuzakları önceden fark edeceğiz. Yoksa derin çukurlara düşer, kapana düşmüş fareler gibi cıyaklarız. İşimizi de Allah’a bırakmayacağız, aksi takdirde Allah’ımızı dahi inancımızdan uzaklaştırırlar. Kravatı bir kere kaptırdık mı, süper güçlerin hedefinde havada saçılan toz bulutlarına döneriz.