İktidar yanlısı basın üfürdükçe üfürüyor. Piyasada sol örgüt diye bir şey bırakmadılar, hâlâ kafalarına göre ayarladıkları hayali bir solla, terörizmden medet umuyorlar güya. SOLCU TERÖRISTLER iş başında diye manşet atmışlar. İşte o zaman anladım ki siyaset denen, pislik melanetin ne pislik bir sahtekârlık olduğunu. Yaşayan hiç bir canlıya değer vermeyen kapitalist sistemin kontrolünde siyasetin ne çirkef bir ayak oyunu olduğunu bizzat yaşayarak tanık oldum. Üzüldüğüm taraf nedir biliyor musunuz? Yaşayan bütün canlıların yaşam haklarına ve doğanın güzelliklerine saygılı bir solu, terörle halkın gönlünden uzaklaştırılmaları. İktidara gitmenin en basit yolu SOL anlayışı terörle özdelleştirmeleri. Olur! zehir acısı karıştırılmış sütlaca balıklama atlayıp tav olan, beyinsiz kafa yapısına sahip olanlarımız olursa, tabiki SOL anlayışta terörist olur. Bir ülkede ekmek arası döneri vatandaşa kakalayan bir parti % 7,5 oranında oy alabiliyorsa SOL'un teröristliğine inananların çokluğuna şaşırmamak gerek. SOLA iftira atanlar gıçılarındaki yırtığı görseler daha gerçekçi olur sanırım. Dayanaksız kuru kuru iddialara kargalar bile bozuk atar. Bakın şu gerçeğe inanırım, sahte ucube görüntülere asla değer vermem. Derinlerdeki görünmeyen derin görüntülerden çekinirim. Derin karanlık güçlerce, derin laboratuarlar da üretilen sahte Soros'çu bir sol anlayışı, yurtsever ilerici sol bir anlayışla birbirine karıştırmayın. İktidar'lar iktidarda daimi kalabilmek uğruna her haltı yerler. 70 yıl bu ülkeyi sağ kulvarda at koşturan, askeri darbe yönetimlerini buna dahil edersek “Çünkü darbeciler sol ve solculardan aşırı derecede nefret ederdi.” Ülkeyi sağcı hükümetler yönetti yönetiyor. Hem de tam yetki ile, ülkeye ne gibi bir getirleri oldu? Ülkeyi şaha mı kaldırdılar? Yoksa emperyalist ülkelerin iştahlarını mı şaha kaldırdılar? Dazlak kel kafalarına, emperyalizmin şimşir tarağını yakıştırdılar ancak. Keyfimizi kaçırmadıkları gün olmadı ki. başka hiç bir işe yaramadılar? Ne kazandırdılar? Her gün dilimizi beş karış uzatarak, asabımızı bozdular. Başka ne kazandırdılar ki? Kocaman kocaman kayaları üzerimize yığmışlar, yaptırdıkları anıt mezarları ile ahkâm keser, kafadan çatlak karga sesliler.

Ağa babalarının ayaklarına kapanan yoksulluğu çok gördüm. “YÜCE ALLAHIM BİZLERE YOKSULLUĞU MÜNASİP GÖREN, SEÇİLMİŞ YÖNETİCİLERİMİZİ BAŞIMIZDAN HİÇ EKSİK ETME EMİ!” duası ile zavallılaşmak kabul edilecek gibi değil. Tepelerine doymak bilmeyen seçilmiş ağaları çöreklenmiş, bizim HAKAN şükürcü kanaatkâr cemşit sürüngenler dünden razı gönüllü köleliğe. Ötelenmek o kadar çok hoşlarına gidiyor ki cuk oturuyor kerizlik sıfatlarına. Ne işe yarıyoruz? Yaşamak için mi yaşamıyoruz? Yaşamamak için mi yaşıyoruz? Yaşamayı, adam gibi yaşamak istemediğimiz için nasıl yaşanacağını bilmiyoruz bile, soluk alıp veriyoruz ya yaşamasak da olur. Ölüm olayı bize layık görüldüyse? Ölelim daha makbule geçmez mi? Fakir fukaranın yer altında muhteşem renkli bir hayali var. O yalan diyarda hayallerini süsleyen (CENNET!) Cennette, erkeklerin ödülüne 72 tane HURİ meleği düşecek ya! hiç bitmeyen kerizliğimiz ile nanay gülüm nanay! hahha nanay cancağızım! Toprağın üstünde (HURİ)yi kaybetmişiz, toprağın altında (NURİ)yi arıyoruz.. Ne keyifli yalan bir dünya. 72 tane HURİ meleği yoksulun payına düşer düşmesine de, Yoksul ne yapsın bu kadar HURİ meleğini? Bir tanecik olmasa da olur. Yastığına sarılıp yatsın gari, rüyasında görür belki? Yaşadığı gerçek dünyada kanaatkârlığı yetmezmiş gibi, öteki yalancı dünyanın cennetinde de şükürcü bizim gibi sefil yoksulluk. HURİ'li bir cennette HURİ'siz kalacak payımıza düşen zavallı yoksulluğumuz. Peki, cennette, kadınlara aslan gibi kaç tane NURİ meleği düşer acaba? Bilen var mı? İşte burada durup düşünmemiz gerek. İşin orasını Allah bilir, cenneti ballandıra ballandıra öven din bilgini cinci hoca efendilere sorsan, HURİ'ler hakkında kesin bilgi sahibidirler. Fakat NURİ'ler hakkında herhangi bir bilgi sahibi değiller işlerine gelmez. İşin içine NURİ melekleri karıştı ya! keyfleri kaçar. HURİ'leride NURİ'leride Allah'a havale edip işin içinden sıyrılır, toz olup ortalıktan kaybolurlar. Yaşıyoruz, yaşıyoruz yaşamasına da, niye yaşıyoruz? Anlamadım gitti. Ha yaşamışız, ha yaşamamışız. Üfff...! üf! üf! ocağımızdan yırak olsun ne can sıkıcı bir havada yaşıyoruz. Yaşadım mı, öldüm mü birbirine karıştırdım şaşırmışlığımı. Elimizden bir şey gelmediğine göre zenginin zenginliği çenemizi yormaktan başka bir şeye yaramaz. Dümbeleği biz çalar biz oynarız. Yoksulluğumuzla baş başa yaşar, ömrümüzün sonuna kadar rezil bir yoksulluğa gönüllü razı oluruz. Yapacak bir şey yok. Herkes içinde bulunduğu rezil yaşantısına veya mutlu yaşantısına şükür ediyorsa? Bizim payımıza düşen hariçten gazel okumaktır. Sahi terör neden hep yoksul bir yaşantının kapısını çalarda? Karnı doygun gödelek kodamanların semtine hiç uğramaz? Ulan fırıldak gibi dönen sarhoş dünya! sarhoşken sarhoş sarhoş gidip kafanı güneşe çarpmadın. Nasıl oluyor da başınla, elinle ayağınla gönüllü gidip ayık kafanla, zifiri bir karanlığa kafanı çarptın?