Hani keyfi gıcırlar böbürlenir ya aynen öyle. “On dönüm bostan, yan gel yat oğlum Osman “Çal çırp, sağı solu dolandır, kazanda nasıl bir yöntemle kazanırsan kazan bir kılıfına uydur kazan. İtibar sahibi ol, hayatını yaşa oglim Osman. Hayatımız vıcık vıcık haram saltanatı ile aşna vişna zaten. Nasıl bir saltanat ama? Hoşunuza gider mi? Bu halk çalışacak gecesini gündüzüne katacak, kılı kırk yararak ancak karın doyuracak parayı kazanacak, onuda bir katakülli ile elinden alacaksınız. Cıscıbıldak aç bırakın, sonrada karşılarına geçin, alay eder gibi bizden bir isteğiniz var mı ey vatandaş-ı muhteremler? diye sorun. Sanki babanızın malını bağışlıyorsunuz. Allah’a bile bir damla suyu vermeyecek olanlar, vaatlerde bulunuyor vay anasını aklım tavana arasına sıkışıp kaldı. Evet vatandaşın istekleri var, isteklerini karşılamaya niyetiniz var mı? Önce niyetinizi bir öğrenelim bakalım. Siz nasıl bir konfor içinde yaşıyorsanız, fakir fukarada sizin gibi konfor içinde yaşamak istiyor. Haydi buyurun isteklerini yerine getirin. Tutan mı var sizleri. Öyle milletin birikmiş gazını almakla yürümüyor bu akçeli işler. İsteklerini buruşuk kâğıtlara not alıp, sonra not aldığınız istekleri buruşturup çöp tenekesine atmayasınız sakın. Biz o tezgâhlara çok tanık olduk. Vatandaşın gözleri önünde sinsi sinsi sırıtarak gizli plânlarınızın şovunu yapın, sonra vatandaş arkasını dönünce orta parmak şow'u yapın, kurnaz tilkiler sizi! Arkadaş hüsrana uğraya uğraya hayallerimiz yıkıldı. Milletin durumu ortada herkes endişe içinde geleceğe kuşku ile bakıyor. Gözlerinizle görüyorsunuz, göz göre göre göz boyama ticareti yapıyorsunuz. Millet oy... anam oy... yandım diye çığlık atıyor, siz milletle alay eder gibi, ağlamayın diye teselli etmeye kalkışıyorsunuz. Birde yemek porsiyonlarını küçültün nasihatı verin şimdi oldu mu yani? Hani ülke sizinle şaha kalkmıştı. Nerde görülmüş kuru kuru tesellinin karın doyurduğunu? Birde bir çaresine bakarız ayağına yatıyorsunuz. 19 yıl bu milletin derdine çare bulamayanlar, hâlâ biz çareyiz diyorsa, utanacak surat var mı böyle suratsız suratlarda? Çaresizliğe bir çare bulamayan çaresizler,
nasıl çare bulacakmış? Hayret! Milletin19 yıl anası ağlamış, hâlâ vaatler dizisi ile millete laf salatası yediriyorsunuz. Milletin başına çarpar gibi yok şöyle hizmet ettik, yok böyle hizmet ettik. Ülkeyi uçurduk ayağına ülkeyi yardan aşağı uçurdunuz enkazı yar dibinde hurdaya döndü. Ulan kötü huyum, nerde buldun böyle kötü bir huyu? Peki millet sadakaya neden muhtaç arkadaş? Neden çıkar amacı güden hizmette varsınızda? Vatandaşın yarasına merhem olacak hizmette yoksunuz? Bu yarayı gündeme getirdik mi ellahım uyuz hastalığına yakalanmış gibi her tarafınızı bir kaşıntı tutuyor. Millet zaten doğrudan ve dolaylı yoldan vergisini veriyor. Amaç vatandaşa hizmetse, vatandaşa hizmet yapılsın. Neden özel birileri özel olarak kalkınsın diye gayret ediyorsunuz? O özel birinin bizden üstün olma özelliği ne tarafı? Yükseklerden uçuşu mu? Vatandaş kalkınırsa ülke kalkınır. Böylesi daha makbule geçmez mi? Neden o çok özel birileri yabancı ülkelere servet kaçırıyor? Farkında değil misiniz? Ekonomik krizin ana sebebi işte bu dışarıya servet kaçırmaları. Arkadaş ülke yağmalanıyor, milletin varını yoğunu dış ülkelere kaçırıyorlar, hâlâ derin kış uykusundasınız uyanın artık. Geçin bu işkembeden martaval okumaları. Palavralarla karın doyurduğunuz yeter. Bilen bilmeyende sizin gibileri vatandaşa hizmet ediyor sanacak. İhaleler vatandaşın cebini milyar dolarlarla şişiriyor ya, fazlasını size versinler olur mu? Arkasındanda çıkın ortaya din iman edebiyatı yapın. Olur bizde o edebiyatı okuduk ya! uyuşuk Murtaza'ya döneriz artık. Arkadaş milleti dininden soğuttunuz be...! millete din satacağım derken, millete külahı ters giydirdiniz. İşte tamda sizin hayal ettiğiniz gibi bir ülke olduk. Haksızlığın hukuksuzluğun, her türlü kepazeliğin rahatça at koşturduğu bir ülkede yaşıyoruz ya, daha ne istiyorsunuz? Sizin gibilerin toprakta yeri olur mu bilmem, ama bizim yüreğimizde zerre kadar değeriniz varsa o yüreğe lanet okurum. Gelen canımızdan bir parça koparıp gitmiş, giden canımızdan bir parça koparıp gitmiş, hâlâ aynı teranede aynı nakarata takılı kaldık. Beyni arızalı olan beyinsizlere gelince, bu bizim kaderimiz deyip razı olmuşlar kadersizliğe. Soyulmuş soğan gibi soyulmak hoşlarına gidiyor. Biz neden böyle kötü durumda yaşıyoruz diye hesap sorma gereği duymayan arızalı koyun sürüleri ile bulduk belayı. Ya hesap sorma işini politikacılara bırakıyorlar, yada Allah’a havale ediyorlar. Kendileri hesap sormayı akıllarına bile getirmiyorlar akılları firar etmiş beyinlerinden. Neye yaradı? Bir işe yaradı mı aleyhlerine gelişen gelişmeleri uzaktan izlemiş olmaları? Bu dünyada soramadıkları hesabı, öteki bir yalan dünyada mı soracaklar? Yapanın yaptıgı yanına kâr kaldıktan sonra, gitsinler analarının damına, üstüne buz gibi bir soğuk su içsinler de müsait bir taraflarını soğutsunlar gayri. En altta kalarak eziyet çeke çeke yaşayan kahır yüklü kervan yolcularına destan yazsan nafile. Dini ve milli duygularını okşa, mayışıp zevkten dört köşe olurlar. Yahu siz ve sizin gibiler gerçekten Allah’a inanıyor mu? Biz az değil çok şüpheciyiz. Gerçekten Allah’a içtenlikle inanıyor musunuz? Rol yapmıyorsunuz değil mi? Vay dostum vay! Allah'a gerçekten inansaydınız, gerçekten gerçeklerin peşinden koşar böylesi düzenbazlardan hesap sorardınız. Ama hesap soracak yürek var mı sizde? Şeyhiniz milyar dolarları götürür, sizin gibilere onar kuruş dağıttımı sevincinizden bin takla atar huzurunda zikir eylerdiniz. Bakara suresini alay konusu hâline getiren, “Cuma günleri atıyorum bir bakara makara suresi tiviti işimi yürütüyorum.” diyecek kadar ileri giden din şarlatanı Allah’sız birinin (Egmn.Bğş)ın arkasından ellerinizi ovuşturarak koşarsanız, ben sizin Allah’ınıza nasıl inanayım ki? İçinizden gelmeyen şahsi çıkar amaçlı dostlugunuza güveneyim. Yüzünüzü cıncıkla sıyırmışsınız, pişkin pişkin sırıtıyorsunuz. Ve vatandaşın tüylerini nasıl yolarımın yollarını arıyorsunuz. Yapılan bir çok usulsüzlüğü biliyorsunuz, hem de bizim bilemediklerimizi derinlemesine biliyorsunuz, işinize öyle geldiği için bile bile göz ardı ediyor, payımıza ne düşer bunun hesabını yapıyorsunuz gibime geldi. Siz şimdilik yüzen geminin güvertesindesiniz, baş kaptanın ne dümenler çevirdiğini bizden iyi bilirsiniz. Şunun idrakına iyi varın, batan gemiyide ilk olarak sizler terkedeceksiniz. Hiç değişmeyen kötü berbat bir huyunuz var, sağ zihniyetten şikâyetçi olursunuz, yine sağa zihniyetin kucağına koşarsınız. Neye yaradı? Sırf bu yüzden bu ülkenin iki yakası bir araya gelmedi ki, bu ülke yıkılırsa, sebebi sadece şahsi çıkar hesabı yapan sizler olacaksınız. Çünkü bu ülkenin kurucu partisi CHP 70 yıldan beri tam yetki ile iktidara gelemedi. İftira siyaseti ile bir yere varamazsınız.