Her baba yiğidin harcımı, kolay mı her türlü zorlukların üstüne üstüne yürümek? Bir vatandaş sorumluluğu içerisinde yıllarca ülke sorunlarına parmak basıp kafa yormak kolay mı? Belki çekindiğimiz zamanlar oldu, olmadı değil, bıkmadan, usanmadan, yılmadan yazmak kolay mı? Mevcut iktidarların yanlışlarını korkusuzca eleştirdik. Yeri geldi muhalefeti yerden yere vuran eleştiriler yaptık. Gücümüzün yetmeyeceğini bildiğimiz hâlde, güncel sorunları yazarak halkımızın sorunlarını kamuoyuna yansıttık. Halkımıza bir şeyler anlatmaya çalıştık. Başardık mı? Eh işte başardık başaramadık. Biz sadece anlatmayı başardık. Halkımız anladı veya anlamadı iradesine kalmış bir şey. Belki dokuz köyden kovulduk, ama halk olmaktan asla vazgeçmedik.
××××××
Oysa bizde bilirdik öyle veya böyle düzen partilerine ya da düzen efendilerine şaklabanlık yaparak yolumuzu bulmayı.
Çorumuza çocuğumuza iyi bir gelecek sağlamak için bozuk düzenle hep kavgalı olduk. En azından gayrı meşru bir yolun meşru bir yol olmadığını bilirdik. Çünkü biz atadan babadan böyle gördük. 20 yıl Türk Telekom da devlet işçiliği yaptım orman kadastrosunda çalıştım ve yangın işçiliği yaptım. 5 yılda özel bir şirkette çalıştım. Ne amirime ne şefime ne müdürüme hiç bir yetkiliye saygıda bir kusur etmediğim gibi, karşılarında boyun bükmedim, yağcılık ve ne de yalakalık yapmadım. Yanı gerek görmedim.. Hiç bir işçi arkadaşımın ekmeği ile oynamadım.
Ağaya patrona satmadım. Bir eyvallahım oldu o'da emeğime alın terime gücüme kuvvetime güvendim. Yani kemik yalayıcısı olmadım.
××××××
Yeri geldi tökezledim, yıkıldım, süründüm, öyle zor günler yaşadım ki. Ve hâlâ zor günler içindeyim. Hayattan hiç bir zaman umudumu kesmedim. Ölene kadar yaşam kavgasına devam.
Emekli olduktan sonra gündelik işlere gittim. Dile kolay narenciye bahçelerinde karpuz tarlalarında 10 yıl boyunca bıkmadan usanmadan ırgatlık yaptım. Kola ve bira kutuları ve şişeleri toplayıp evimin ekmek ihtiyacını giderdim. Ve hâlâ bira şişeleri ve kola ve bira kutuları toplayıp satıyorum. Alın terinin kutsallığına inanmışım bir kere. İşte biz böyle kutsallığa sevdalıyız dostum. Haramı midemiz hazmetmez!
××××××
Öyle lüks mekânlarda değil, kendileri gibi gariban mekanlarda alkol alan gariban dostların canları sağ olsun. Sofraları zengin olmasa da gönülleri zengin ya. Böyle güzel bir zenginlik olabilir mi? Dostça kırmadan dökmeden kendi aralarında paylaşarak alkol alırlar. Kafaları hafif çakır keyif oldu mu, usulca herkes kendi evinin yolunu tutar.. Anadolu'mun güzel insanlarına benden bin selam olsun.
××××××
Zaman zaman haftalar boyu yazmıyorum diye son fikir okuyucuları merak edip, soruyorlar. (AGA artık yazmaz oldun). Akıl yorgun düşünce, beden yorgun düşermiş. Bir süre dinlenmeyi düşünüyorum. Ve ve güzel bir şiir. Buyurun.
××××××
Unutulmaz şairlerimizden AHMET ARİF'İN Gençlik yıllarımdan bu yana belleğimden hiç silinmeyen
(ANADOLU) şiirini (SON FİKİR) okuyucularının beğenisine sundum.
ANADOLU'YUM!
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar hamaklar
Havva anan dünkü çocuk sayılır
Anadolu'yum ben
Tanıyor musun?
Utanırım!
Utanırım fıkaralıktan.
Ele güne karşı çıplak.
Üşür fidelerim.
Harmanım kesat
Kardeşliğin çalışmanın
Beraberliğin
Atom güllerinin katmer açtığı.
Şairlerin bilginlerin dünyalarında
Kalmışım bir başıma
Bir başıma ve uzak
Görüyormusun?
Binlerce yıl sağılmışım
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı seher sabah uykularımı.
Hükümdarlar saldırganlar haydutlar.
Haraç salmışlar üstüme
Ne İskender takmışım.
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler gölgesiz
Selâm etmişim dostuma
Ve dayatmışım
Biliyor musun?
××××××
Nasıl severim bir bilsen
Köroğlu'nu, Karayılan'ı
Meçhul askeri
Sonra Pir Sultan'ı
Ve Bedrettin'i
Sonra kalem yazmaz
Bir nice sevda
Bir bilsen onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen Urfa'da kurşun atanı.
Minareden barikattan
Selvi dalından ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim
Duyuyormusun?
××××××
Öyle yıkma kendini
Öyle mahzun öyle garip,
Nerede olursan ol
İçerde, dışarda, derste, sırada!
Yürü üstüne üstüne
Tükür yüzüne
Cellatın
Fırsatçının fesatçının
iş birlikçi hayının
Dayan kitap ile dayan iş ile
Tırnak ile diş ile
Umut ile sevda ile düş ile
Dayan rüsva etme beni
××××××
Gör nasıl yeniden yaratılırm
Namuslu genç ellerinle.
Kızlarım oğullarım var gelecekte
Her biri vazgeçilmez cihan parçası!
Kaç bin yıllık hasretimin goncası
Gözlerinden gözlerinden öperim
Bir umudum sende
Anlıyormusun?