Biraz Düşünelim
Mustafa AĞCA
Facebookta Paylaş Makale Listesi
RİTİM VE BÜTÜNSELLİK04 August 2020 Tuesday
Varlık ve hayat çok enteresan bir bütünsellik içinde ‘’oluş’’ u devam ettiriyorlar.
Doğa, atom -altı âlemden yıldızlara kadar düzenli döngülerle karakterize…
Güneşin,ayın , yıldızların ve gezegenlerin belirli bir senkronizasyon içinde varlıklarını devam ettirdiklerini biliyoruz.Canlıların bu ritmik düzen içinde ve ona bağlı olarak var oldukları ve hayatiyetlerini sürdükleri de çok iyi görülebiliyor.
Mesela güvercinler gece uçmazlar, takla da atmazlar! Ardıç kuşları gece uyurlar, gündüzleri uyumazlar. Bülbüller seherde ötüp, geceleri susarlar. Horozlar geceleri susup, şafakta öterler.
İnsan ise varlığındaki irade gücüyle bu ahengi bozabilen tek varlık türü.
İnsan aslında çok hassas ayarlı bir saat gibi çalışıyor.
Günlük, aylık, mevsimlik, yıllık döngüleri vardır. Bu döngüler insan vücudundaki tüm işleyişi etkiliyor.
Vücudumuzdaki işleyiş aslında doğadaki işleyişle belirli bir uyum ve ahenk içerisinde sürmektedir.
Bu ahengin bozulması sağlığımızı bozan en önemli etkenlerdendir. Bazı hastalıklar zamana bağlı olarak alevlenir veya yatışır.
Doğal olmayan bir rutin, başta bağışıklık sistemimizin gücünü kırar ve genel sağlığımızı bozar.
Mesela gece veya gündüz vardiyasında çalışmak sağlığı farklı etkileyebilir. Gece çalışanlarda özellikle mide-bağırsak problemleri artarken Gündüz’e geçenlerde azalmaktadır.
Doğadaki rutin döngülerle insan vücudu arasındaki senkronizasyon bedenimizdeki işleyişin sağlıklı olmasına veya bozulmasına yol açabilir.
Bir sabah vakti, seher vakti, bir sonbahar mevsimi…
Günler-Aylar-Mevsimler hatta yıllar insan vücut saatiyle doğrudan etkileşiyorlar.
Kısacası insanı ne zamandan ne de mekândan ayrı düşünebiliriz.
Gün boyu radyasyon kaynaklarına maruz kalmak, uyku ritmini bozan gece yarılarına kadar uyumamak vb şeylerin sağlığımızı bozan ana faktörler olduğunu çoğumuz bilmiyoruz bile.
Zamanın insan sağlığına etkisi ölümcül veya yaşamsal önemdedir.
İnsanın gelişmesi ve sağlığının doğru yönde ilerleyebilmesi, insan ve doğanın zaman ve mekân şartlarına bağlıdır.
Geldi ‘’bahar ayları’’, ‘’dertler gece azar’’, ‘’sabahın seher vakti’’, ‘’gece uykusu’’ilh. Hep zamanla uyumu anlatmaktadır aslında.
Doğanın bir ritmi ve döngüsü var. Ve buradaki şartlar insan vücudu ile doğrudan bağlantılı.
Sağlıklı oluşun temel prensiplerinin başında, doğrusu zamana ve mekâna bağlı olarak yaşamak gelir.
İnsanın biyoritmi ve doğanın ritmi, doğadaki canlıların biyoritimleri arasında uyum olursa güzellik, iyilik, sağlık gelir.
Aksi halde bozulma, kötülük ve hastalık ortaya çıkar.
Öyleyse; baharlara, kışlara, yazlara, güzlere; seher vaktine gün ortasına, akşam üstüne, geceye, şafak vaktine dikkat…
Yeme içme vaktine, çalışma ve dinlenme vaktine ve sürelerine dikkat!
İlk olarak evin içindeki sağlık yanlışlarından başlanmalı ve uyku ritmini, dinlenme zamanını vücudumuzun döngüsüyle barıştırmalıdır.
İşin özeti; insandaki biyolojik ritimle doğadaki ritmin uyumlu, ahenkli ve bir bütünlük içerisinde olmasını fark etmek hakikati bir ucundan yakalamak demektir.
Ve düşünmelidir; ezanın niçin zamanı vardır, namazın, orucun, haccın niçin zamanı önemlidir?...
Her şey insan içindir.
Sağlıklı bir bünye için erken yatmak ve erken kalkmak gerekir. Gün doğmadan bir- bir buçuk saat kadar önce uyanmak ve kalkmak gerekir. Böbrek üstü bezleri 24 saatlik gece- gündüz döngüsüne bağlı olarak farklı zamanlarda farklı miktarlarda kortizol(kortizon) salgılarlar. Kortizol günlük en yüksek seviyesine uykunun son saatinde ve uyanışın ilk saatlerinde ulaşır.
Eğer kişi gün doğmadan kalkarsa zihin ve beden en sağlıklı konuma gelir.
Kişi gün boyunca kendini berrak zihinli ve zinde hisseder. Aksine gün doğduktan sonra da uyuyan insanda ağırlık, yavaşlık, hantallık olur.
Gecenin ilk saatlerindeki uyku daha tazeleyicidir. Saat 22:00 den önce yatılırsa hem uykuya daha kolay dalınır hem de uyku daha dinlendirici olur.Güneş doğduktan sonraki uyku gece yarısındaki uykuya oranla daha az dinlendiricidir. Gece uykusu en sağlıklı olandır.
ERKEN YATMAK VE ERKEN KALKMAK, HEM HASTALIKLARDAN KORUNMA HEM DE TEDAVİ AÇISINDAN SON DERECE YARARLIDIR.
KISACASI İNSAN ZAMANI KENDİ YAPISINA UYGUN OLARAK YAŞAMALIDIR.
Bu da bedenimizin ritmiyle doğadaki döngünün bir bütünlük içerisinde olduğunun görülmesini gerektirir.
Modern yaşama biçimimiz insan ve doğanın uyum içerisinde oluşunu engelliyor. Ve akıl, beden, ruh sağlığımızı tüketiyor.
Aslında Kuantum Fiziği tüm doğa yasalarının birbirleriyle çok sıkı bir ilişki içinde bulunduklarını söylerken insan ve evrenin ritmik uyumunu ve bütünselliğini bilimsel olarak açıklamaktadır.
Bu vesile ile tüm hemşerilerimin
bayramını kutluyorum.