Biraz öksürük, aksayan bir ayak, ve sararmış bir bıyık ile hiç yaşamadan yaşlanmış halimle, halâ Kozan’da Cumhuriyet mahallesinin bozuk yollarında, aynı eğri büğrü sokaklarındayım..

 

Seninle, Foto Salih’de çekilmiş bir fotoğrafımız olmadı hiç, ya da el ele dolaşmadık Saimbeyli caddesinde, el alem görürdü hem, emmin dayın yetmezdi köylülerinle de uğraşırdım belki, düşümde bile ve hatta ihtimallerde bile hep uzaktan, hep kaçak göçek ama erkekçe sevmek düşmüş payımıza… ve biz de payımıza düşen sensizlikle yaşamadan yaş aldık işte…

 

Seninle cin kuşu uçurup, saçlarını savuramadık rüzgarda, Seninle bir 2 Haziran gecesi, Muazzez Ersoy konserine de gitmedik hiç. Hani bir kere nazar değmesin diye eline yüzüne kömür sürüp öyle çıkarmıştı anan, ağlamıştın, yine de memleketin en güzel kızıydın...

Oysa ben, dişimi kömürle yıkar, ceviz yaprağı çiğnerdim, seninle belki bir an göz göze gelir de bir kaç kelime ederiz diye... Saçıma limon

Sıkmış, ayakkabılarımı pantolonun paçasına silmiştim… binlerce söz söyleyip bir kere gülmüştün ve ben bunun hayalini senelerce kurmuştum…

Çok pis tutulmuştum sana… çocuktum, sen masal diyarında ki kız… ben ise okuma yazma bilmeyen anamın anlattığı masalda seni arayandım… Seninle şöyle romantik bir karşılaşmamız da olmadı hiç. 13 yaşındaydım, Büyük Caminin oradaki köşker yanında çırak, sen ise anan ile gelmiştin, Sümerbank işi bir ayakkabı, bir de esem marka terlikle.. ben lal, ben perişan, ben mahcup, sen dükkanın hemen girişinde benden beter canısı…off of...nedir bu yaşamak ağrısı…

 

Alenen belki bağıra bağıra, bir kere de olsun bütün memlekete haykırırcasına söylemek yerine, taa Güneriye tekerle gidip, örtülüden nergis sökmüş, Vita kutusunda yetiştirmiş, ve güç bela anama bacıma yalvara yalvara size göndermiştim, adım hiç mevzu bahis olmadı emindim… çokça sigara içip, o nergisli tenekelere baka baka, bir gün beni anlayacağını ve hatta belki de seveceğini hayal ettim... Olmadı...

Bak çok seneler geçti ben hala aynı sokaklarda Ferdi’den “Bilsen uzaklarda kimler ağlıyor” şarkısını dinliyor, sana nergisler biriktiriyorum, o polisle evlendiğinde en çok ağladığım duvar dibinde…Neyysee...

(Kurtkaya)

Günün sözü: “Ona Demet Akalın dinleten hayat, bize Müslüm

Gürses dinletiyor lan gardaş..”