Demokrat Eğitimci
Sacit ÖZTÜRK
Facebookta Paylaş Makale Listesi
DOĞRULAR22 December 2020 Tuesday

İnsanları aptal yerine koymak doğru değil.

Çünkü;

Etrafında olup biten her şeyi aklı, zekası, mantığı ile görür.

İnsan olmanın doğasında;

Yiğitlik vardır.

Mertlik vardır.

Karakter vardır.

Doğruluk vardır.

Dürüstlük vardır.

Samimiyet vardır.

Güvenilmek vardır.

Yukarıdaki vasıfları taşıyan insanlar için,

İki doğru yoktur.

Doğru tektir.

Günümüzde doğruyu söyleyeni bulmak,

Dürüst olana rastlamak mümkün mü?

Yalancıların başrol oynadığı,

Sahtekarların el üstünde tutulduğu,

Yalakalığın pirim yaptığı,

Bedavacılığa herkesin bayıldığı,

Koltuk sevdalısı insanların nasıl taklalar attığını bilmeyen var mı?

Köyün birinde,

Bir yaşlı karı koca yaşarmış.

Bunların tek bir oğulları varmış.

Oğullarına sevgiyi, doğruluğu, dürüstlüğü,

Ve dahası insanlığı iyi biçimde öğretmişler.

Gün gelmiş oğulları askere gidecek yaşa gelmiş.

Oğullarını vatan borcu için askere göndermişler.

Köyde bir başlarına kala kalmışlar.

Ne gelen,

Ne giden,

Nede arayıp soranları yokmuş.

Yaşlı kadın kocasına,

Bey, keşke bize de misafir gelse,

Ne güzel olur,

Onu en iyi şekilde ağırlardık, dermiş.

Bir gün, bir yolcunun yolu bu köye düşer.

Tesadüf bu ya, aç susuz,

Atı da yorgundur.

Yaşlı karı koca bu yolcuyu evlerine davet edip,

Biraz dinlenmesini isterler.

Birkaç gün dinlenip, güç toplayacağını düşünen yolcu bu teklifi geri çevirmez.

Mümkünse, beş gün kalacağını söyler.

Bu duruma karı koca sevinir.

Bizim için şereftir, derler.

Akşam olur,

Yaşlı kadın misafire yatak açar.

Kadın kendince, misafirin, bu yatakta çok rahat edeceğini düşünür.

Yolcu yatar.

Sabah vakti,

Horozlar öter, gün ışımaya başlar.

Yaşlı kadın, erkenden kalkar, misafire çok güzel bir kahvaltı hazırlar.

Ve bundan da mutluluk duymaktadır.

Sofrada kuş sütü eksiktir.

Misafir kalkar,

Kahvaltıyı görür,

Böyle bir kahvaltıya hasret olduğunu düşünür.

Güzelce karnını doyurur.

Safradan kalkar.

Ama bir teşekkür bile etmez.

Yaşlı kadın bunu dikkate almaz.

Unutmuştur belki, diye hoş görür.

Bir, iki, üç,dört ,beş gün derken kadın kocasına,

Bey, der,

Bu adam, çok nankör biriymiş,

O kadar hizmet ettik,

Bir kere bile olsun, teşekkür etmedi.

Beşinci günün sonunda adam,

Benim gitme vaktim geldi,

Sizden, bana yolluk hazırlamanızı isteye bilir miyim,der.

Yaşlı kadın tabii der.

Hazırlar.

Misafir giderken,

Kadın dayanamaz,

Neden bu yaptıklarımıza rağmen hiç teşekkür etmedin?

Sorusunu sorar.

Yolcu;

Kim ne yaparsa kendine yapar.

Yanıtı verir.

Çekip gider.

Fakat.

Yaşlı kadın yolcunun çok nankör olduğunu düşünüp,

Azığına zehir katmıştır.

Yolcu az gider, uz gider ve karnı acıkır.

Bir derenin kenarına oturur.

Orada, bir gence rastlar.

Gence,

Karnı açsa beraber yemek yemesini ister.

Yolcu, gence sen yemeye başla,

Ben su alıp geleyim, der.

Yolcu dereye gider.

Genç yemeği yemiş ve zehirlenmiştir.

Zehirlenen genç, yaşlı karı kocanın oğludur.

Kim ne yaparsa yapsın kendine yapar.

Kalp herkeste var ama vicdan….

Yalan söyleyerek, yaşayanları aldatabilirsiniz de,

Ölüleri aldatamazsınız.

Kul hakkı, kul ahı..

İnsan hayatı çok önemli,

Adana Tabip Odası,

Günlük iki bine yakın hasta olduğunu,

Doktorların hastalara yetişemediğini,

Hastalara yatak bulamadıklarını açıkladı.

Benim bildiğim çok sayıda hasta,

Hastanelerde yer olmadığı için hastalığı evinde geçiriyor.

Ülke genelinde günlük hasta sayısı kaç?

Günde kaç insanımız ölüyor?

Salgın başlayalı nerdeyse bir yıl oldu.

Dalgalar halinde gelmesi beklenen,

Salgına karşı ne önlem aldınız?

Salgın nerdeyse kırana dönüştü.

Umudumuz aşıda, gözümüz yolda.

Aşı, insanlık tarihindeki en önemli buluşlarından biri, tıpta devrimdir.

Dünyada çok sayıda bilim insanı Kovid 19 aşısı üretmek için çalışıyor.

Aşı üretmek, zaman ister.

Üretimin evreleri var.

Evreleri tamamlayıp,

Kovid 19 aşısı üreten ülkeler var.

Bazı gelişmiş ülkeler,

Üretime başlamış birden çok firmadan aşı sipariş etmiş.

Biz ise,

Çin aşısı olarak bilinen aşıdan,

Elli milyon doz almak için anlaşmışız.

Yetmiş milyon insanımızın aşılanacağı düşünülürse,

Yüz elli milyon doz aşıya ihtiyacımız var.

Elli milyon doz aşı nüfusumuzun %35’ine ancak yeter.

Geri kalan %65’e ne olacak?

Bir dozunu kaç dolara alacağız?

Elli milyon aşıyı kim veya kimler ithal edecek?

Kimleri önceleyeceksiniz?

Aşı , bir kurala göre mi yapılacak,

Yoksa öncelik elitlerin mi olacak?

Akşamları açıklanan tablo ile gerçeklerin uyuşmadığı,

Gerçeklerin, saklandığı iddia ediliyor.

Bu güvensizlik aşı karşıtlarını ve aşı olmak istemeyenlerin sayısını çoğaltıyor.

Hepimizin görevi umudu yeşertmek,

İnsanları yaşatmak olmalı.

Amerika Birleşik Devletleri,

Avrupa Birliği ülkeleri,

Kanada ve İngiltere gibi ülkelerin, nüfuslarından kat kat fazla,

Aşı, sipariş ettikleri iddia ediliyor.

Uğur Küreci ve Özlem Türeci iki Türk bilim insanı, Almanya’da, dünyada herkesin sahip olmak istediği aşıyı üretti.

Cumhuriyetin ilk yıllarında, halk sağlığının korunması için aşı üreten Türkiye’de ne oldu da?

Bu gün bir Kovid 19 aşısı üretemedi?