Tıbbın ilk insanla birlikte başladığı söylense de, genelde kabul görmüş olan ilk tıp büyüğü Aesculapius’dur.

Kendisinden ilk kez İlyada’da Homeros bahsetmiştir; “Çağır Asklepios oğlunu, kusursuz hekimi” demektedir.

Önce Zeus’un gazabıyla, yıldırım çarpmasıyla öldürülen Asklepios daha sonra yine Zeus tarafından tıp tanrısı olarak ilan edilir.

Tıp amblemlerinde yer eden, temeli doğu kültürüne dayanan ve tarihi M.Ö. 3000′ lere uzanan yılan figürü de, Asklepios ve O’nun asası ile bütünleşmiştir.

Hatta Asklepios sözcüğünün Grekçe “Askalabos” sözcüğünden geldiği söylenir ki, bu da yılan anlamına gelir.

Ve Asklepios’un şifa veren gücünü yılandan aldığı, halkın da adaklarını Asklepios’a değil de bu yılana sunduğu söylenir.

Öyle ya da böyle, yılanlı asası ile Asklepios tıp tarihinin önemli dönemeçlerinden birini tutan bir sembol olarak yerini almıştır.

Mitolojiden öte, yaşadığı kesin olarak bilinen ve hizmetleri sonucu tıbbın babası olarak kabul gören ise Hippocrates olmuştur.

M.Ö. 460–450 yılları arasında Kos adasında doğan ve babası da doktor olan Hipokrat’ın tıbba katkıları ve getirdiği felsefe dünya tıp çevrelerince hâlâ kabul görür ve bu sebeple birçok ülkede hekimler mezun olurken “Hipokrat Andı” adı altında meslek yemini ederler.

Osmanlı devletinde 14 Mart 1827’de 2. Mahmut döneminde Hekim başı Mustafa Behçet tavsiyesiyle ilk modern tıp okulu açılır.

13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul işgal edilir.

İngiliz birlikleri Mektebi Tıbbiye-i Şahaneyi basar ve okula el koyarlar.

14 Mart Tıp Bayramının ilk kutlaması,.

1919 yılının 14 Mart'ında işgal altındaki İstanbul’da gerçekleşmiştir.

O gün, tıbbiye 3. sınıf öğrencisi Hikmet Boran önderliğinde, tıp okulu öğrencileri, işgali protesto için toplanmış ve onlara devrin ünlü hocaları Dr. Fevzi Paşa, Dr. Besim Ömer Paşa, Dr. Akil Muhtar (Özden) gibi doktorlar destek vermiştir.

Böylece tıp bayramı, tıp mesleği ,mensuplarının yurt savunma hareketi olarak başlamıştır.

Kutlama bahanedir, aslında gerçek amaç direniştir.

Okulun iki kulesi arasına dev bir Türk Bayrağı asarak öğrencileri büyük salona toplantıya çağırırlar.

İngiliz bahriyelileri toplantıyı şiddet kullanarak dağıtır.

İşte tıbbiyelilerin destanı o gün başlar.

Sonra genç tıbbiyeliler Sivas Kongresinde Atatürk’e hitaben ‘’Mandayı kabul etmiyoruz ve bunu kim kabul ederse onu da kabul etmeyiz farz-ı mahal ,manda fikrini siz kabul ederseniz sizi de kabul etmeyiz ‘‘ der.

Paşa bu sözlere ‘’Evlat müsterih ol parolamız tektir ve değişmez YA İSTİKLAL YA ÖLÜM’’ der .

Tıbbiyeliler kurtuluş savaşında daha nice destanlara, dramlara konu olmuştur.

İstanbul üniversitesi 1921 de hiç mezun vermemiş, dönemin tüm öğrencileri savaşa gitmiş ve şehit olmuştur.

14 Mart işte bu tıbbiyelilerin bayramıdır.

•••

Türk Tabipler Birliği diyor ki;

Sağlık emekçisi ölümlerini engelleyemediler.

İstifaları yasakladılar.

Soluksuz çalışmayı dayattılar.

Bir yılda 16 milyarı şehir hastanelerine akıtanlar,

Birinci basamağı bodrumlara mecbur bıraktılar.

Hastalıktan korumanın değil hasta sayısının peşine düştüler.

•••

153843384219. yap-işlet, yıllarca kar et, sonra devret dediler.

Orman yakanlara; yak, izle, seyret, imara aç dediler

Yandaşlara; yemen, içmen, gezmen, lebalep kongre yapman serbest dediler.

Gariban vatandaşa; verdiğimle yetin, nankörlük etme, şükret, aşıyı sorma, sıranı bekle, ekonominin çarkını döndür, ölmezsen sağlık en büyük hediyedir, dediler.

Sağlık emekçisine; ölebilirsin, emeğinin hakkını isteme, tok gözlülük en büyük zenginliktir, dediler.

Seksen üç milyona; bu hazine vatandaşın değilse kimin hazinesi sorusunu sorma, dediler.

•••

14 Mart tıp bayramının kutlandığı gün ile

Kovit-19 salgının birinci yılının bittiği gün hemen hemen aynı zamana denk geliyor.

Resmi verilere göre üç milyon insanımız hastalandı, otuz bin insanımız yaşamını yitirdi.

Ülkeler, tarihinin en ağır sorunuyla karşı karşıya kaldı.

Yoksulluk dalga dalga yayıldı.

Salgının ne zaman biteceğini, daha kaç kişinin yaşamını yitireceğini kimse bilmiyor.

Sorun çok boyutlu ve ağır.

•••

Virüsün mutasyona uğraması doğal,

Mutasyona uğrayan virüs ilk önce İngiltere, Güney Afrika ve Brezilya gibi ülkelerde görüldü.

Mutant virüs dünyanın dört bir yanına hızla yayıldı.

Hasta sayısı son günlerde hızla artıyor.

Hastaların çoğunun, mutant virüsle enfekte oldukları iddia ediliyor.

Hastalık uzun sürüyor ve ciddi seyrediyor.

Kumar oynamak gibi bir niyetimiz yoksa,

Vatandaşları, sürü bağışıklığına terketmek istemiyorsak,

Aşı olmadan, salgınla mücadele etmenin güç olduğunu da biliyor isek,

140 milyon doz çeşitli aşı alsak,

Bu aşıları yapsak,

İki hafta ülkeyi kapatsak,

Günde bir iki saat dışarı çakma izni versek

İnsanların cebine para koysak,

Belki düze çıkarız.

Düşüncesi yanlış mı?

•••

Bir tarafta, aşı savaşı var diyen Sağlık Bakanı,

Diğer tarafta, Bosna Hersek'e30 bin doz aşı göndereceğiz diyen Cumhurbaşkanı.

Ortada yönetilemeyen salgın, aşı olmak için sıra bekliyor milyonlar.

Biz, eve lazım olanı camiye haram bilirdik.

…

Beyin önce mideyi harekete geçirir.

Sonra beyin sağlıklı çalışır.

Sağlıklı çalışan beyin farklı düşünür.

1919 yılı 14 Mart’ında İngiliz işgaline direnen tıbbiyeliler bu günde pandemiye direniyor.

Bilimin üstünlüğü inanan sağlık emekçilerinin direniş günü kutlu olsun.