AKP lebalep kongre yapmış, kongreye gidenler maskeyi halay mendili olarak kullanmış, vatandaş pazara çıkamaz hale gelmiş, işsiz sayısı on milyonu geçmiş, çiftçi iflas etmiş, esnaf bitmiş, çöp bidonları garibanın marketi olmuş, ahali kan ağlıyor.

Böylesi bir ortamda, Kaymakam denetime çıkıyor.

Gittiği işletmede bacak ,bacak üstüne atmış bir vatandaşa ‘’indir şu arka ayaklarını’’ifadesini kullanıyor.

“İndir arka ayaklarını” ifadesinin ne anlama geldiğini bilmiyorsa çok ayıp, bilip de kullanıyorsa özrü kabahatinden büyük.

Yetinmiyor iş yerinin kapatılması talimatını veriyor.

•••

İlkel toplumdan günümüz modern devlete gelinceye kadar binlerce yıl geçti.

Bu zaman diliminde, çeşitli kültürler oluştu.

Bu kültürler demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile entegre olarak günümüz kurumlarını ortaya çıkardı.

Bu kurumların başında seçilmişler ya da atanmışlar yer alır.

•••

Dünyadaki hiç bir toplum;

Beyin kasası dar,

Küçük dağları ben yarattım sanan,

Batan güneşte büyüyen gölgesini görüp havalara giren,

Kibir abidesi,

Tepeden bakan,

İtip kalkan,

Hakaret eden,

Kaba saba davranan,

Korkutan,

Haddi aşan,

Zalim,

Vatandaşı, ezilmesi gereken böcek,

Kendisini, efendi vatandaşı kulu gören,

Tamam efendim denmesini,

Biat edilmesini,

El pençe divan durulmasını isteyen,

Ne seçilmiş ne de atanmış yönetici istemez.

•••

Biz Sultan Alparslan'ın,

Cennet mekan Abdülhamid han'ın torunlarıyız.

Devleti Aliye’nin her şeyiyiz diyenleri,

Büro memuru yapıp,

Lüks araçlara bindirenler.,

Bazen gerçekler o kadar çıplaktır ki, o göremez, sen anlatamazsın.

Bakış açısı önemli.

Baktığınız açıya göre;

Yol sağlamdı, üzerinden arabalar geçti, yol çöktü gibi,

Dövizinizi bozdurun, yok gibi,

Uyuşturucu pudra şekeri gibi

Lebalep olan seyrek gibi,

Haram olan helal gibi,

Aç olan tok gibi,

Hırsız olan namuslu gibi,

Diplomasız olan diplomalı gibi,

Diktatör olan demokrat gibi,

Nasıl bakarsanız öyle görürsünüz.

•••

Acı olan nedir biliyor musunuz?

Birileri aç ve sefil iken, birilerinin doymak bilmeyişidir.

Birileri karın tokluğuna çalışırken, birilerinin paraya para dememesidir.

Otuz dört milyon vatandaşın kredi kartı borcu varken, birilerinin milyonlarca doları bir kaç günde almasıdır.

İki yüz binden fazla çek karşılıksız çıkarken, birilerinin milyonluk arabalara binmesidir.

Böylesi bir ortamda,

Servetlerine servet katıp lüks yaşam süren de “dava” diyor.

Evine zar zor ekmek götüremeyen de “dava” diyor.

Ben anlayamıyorum.

Anlayana aşk olsun.

…

Ahalimiz,

Gıda maddesi olarak bilinen, pudra şekerinin burun yoluyla da tüketilebildiğini gösteren ufuk açıcı aklı,

Ticarette malın müşteriye kazık atarak satılabilecek aklı,

Siyasette, halkı aldatarak, oyunu alınabilecek aklı,

Trafikte ambulansın arkasına takılıp gidilebilecek aklı,

Beş müteahitin aldığı ihaleleri savunan aklı çılgınlar gibi alkışlar da,

Hiç çalmadım, günah olduğu için değil, karaktersizlik olduğu için diyen ahlakı,

Muhtaçlara yardım ettim, sevap olduğu için değil, insan olduğum için diyen ahlakı,

Hiç rüşvet almadım, haram olduğu için değil, etik olmadığı için diyen ahlakı görmez, duymaz.

Sizce;

Doymak bilmez tosuncuklarda,

Dolarla cennetten arsa satan sahtekarlarda,

Pudra şekeri ile alem yapan büro memurlarında eksik olan ne?

•••

Helal Akreditasyon kurumu gecen yıl, üç kuruluşa sertifika vermiş diyorsun,

Aç ve çıplak insandan ahlak beklemek iyimserlik diyorsun,

Dünya yuvarlak, insan bir köşeye çekilemiyor diyorsun.

Fakire şükretmeyi zenginin düzeni bozulmasın diye öğrettiler diyorsun.

Uyuşturucuya, pudra şekeri dediler diyorsun.

Genetik miras hasar.

Akıl firarda.