Yoksul bir ailenin oğluydu.

Ülkesine başkan seçildikten sonra, büyük servetler yapmaya başladı.

Dev projeler uygulamaya koysa da; bunlardan aldığı yasa dışı komisyonlarla hızla varlığını katlamayı başardı.

Yaptığı yatırımların artık tek amacı vardı: Kendisinin ve yandaşlarının servetine servetler katmak.

Uyanık davrandı,

Çalıp çırptığı paraları ağız tadıyla yemeyi tercih edip, görevinden ayrıldı.

Edindiği serveti ABD’ye nakletti.

Sekiz yıl kadar orada tatlı hayat yaşadı.

Sonra hayatının hatasını yaptı,

Yaptığı soygunların tadı damağında kalmış olmalı ki, ülkesi Küba’ya geri döndü.

Dönüşü “muhteşem” oldu…

Adı Batista idi.

İnanılmaz gelebilir, ama oluyor işte,

Küba halkı, kendisini soyan liderini yeniden baş tacı etti.

Başka hangi ülkede, aynı ahmaklığı gördük dersiniz?

Bu kez üniversiteyi, basını ve meclisi denetimi altına alan zalim bir diktatör haline dönüştü.

Ekonominin de giderek çöküntüye düşmesinden yararlanarak ,yeniden büyük miktarda serveti zimmetine geçirdi.

Kendisine dillere destan bir saray yaptırdı.

ABD'nin Küba'yı içki, kumar ve fuhuş merkezi yapmasına göz yumdu.

Sonunda, 1958 sonbaharında Fidel Castro, bu zalimi, halkının desteğiyle devirdi.

Rejimin çöktüğünü gören Batista ,1 Ocak 1959 tarihinde ailesiyle birlikte Dominik Cumhuriyetine kaçtı.

•••

Para getirmiyorsa;

Havayı, suyu, toprağı, doğayı, ağacı, sevmiyorlar.

Kendinden değilse;

Fakiri-fukarayı, yazanı-çizeni, düşüneni-düşünmeyeni sevmiyorlar.

İşine gelmiyorsa;

Heykeli, müziği, sinemayı, tiyatroyu, türkü yakanı hele hele mizahı hiç sevmiyorlar.

Kendileri yapmıyorsa;

Yolu, okulu, eğlenmeyi, gülmeyi, paylaşmayı sevmiyorlar.

Velhasıl güzel olan hiçbir şeyi sevmiyorlar.

•••

2Temmuz1993 tarihinde Madımak’ta yakılan ateş, yakıyorsa;

Sanatı,

Şiiri,

Edebiyatı,

Türküleri,

Yakmışsa,

Asım Bezirciyi,

Nesimi Çimeni,

Muhlis Akarsuyu,

Metin Altıoku,

Hasret Gültekini, alevleri çok seviyorlar.

Ateşi bulanlar ,Madımak'taki alevleri ruhlarında hissedince utandılar,

Bir ateş,

Bir de yakanlar ve yaktıranlar utanmadı.

•••

Kuru ekmek yiyenin aç sayılmadığına alıştık!

Ambara farenin dadanmasana alıştık!

Evde hapsedilmeye alıştık!

Paralarımızın çalınmasına alıştık!

İşsiz dolaşmaya alıştık!

Az parayla yaşamaya alıştık!

Kendilerine tapanlar tarafından yönetilmeye alıştık!

Kültürden nasibini almamışlar tarafından eğitilmeye alıştık!

Günah işleme özgürlüğüne alıştık!

Çocuğa tecavüz edenin, şeytana uydum demesine alıştık!

Yoksa, alışkanlıklarımız kalıtsal hale mi geldi de,

İki küçük çocuk, kendilerine yapılan cinsel saldırıyı resimlerle anlatmaya çalıştılar da yargıya anlatamadılar.

Ahlak biterse umut da biter.

•••

Hırsızdan, tecavüzcüden rahatsız olmadık.

Uyuşturucu satandan, rahatsız olmadık.

Kara para aklayanlardan, rahatsız olmadık.

Faili meçhul cinayetlerden, rahatsız olmadık.

Garip gurabanın malına çökülmesinden, rahatsız olmadık.

“Tahkim, bağımsızlığınızın rehin edilmesidir.” Tahkime giderler, demekten rahatsız olmadık.

Arkalarında dağ gibi Londra mahkemesi var, denmesinden rahatsız olmadık.

Kirli siyasetten, rahatsız olmadık.

Kara paracı ile yemek yiyen yargıçtan, rahatsız olmadık.

Tekkede namaz kılan generalden, rahatsız olmadık.

Ülkenin bugününün değil geleceğinin de çalınmasından rahatsız olmadık da,

Gece saat 24.00’ten sonra çalınan müzikten rahatsız olduk?

Müzik biterse, özgürlük biter, sevgi biter, saygı biter.

•••

Şort giyen genç kıza sözlü saldırıda bulunan, şorttan daha kısa akıllı, fosilleşmiş tipe şaşırma!

LGS’de 20 soruluk Matematik testindeki doğru cevap sayısı ortalamasının 4,20’de kalmasına şaşırma!

1 Temmuzdan sonra ocağı çok yakma, fazla duş alma, fırını çalıştırma, ütü yapma, karanlıkta otur, yeme, içme ,yüklüce fatura öde, ama şaşırma!

İnsanların ülkesine olan aidiyet duygusunu yitirmesine şaşırma!

Marmara denizinin can çekişmesine şaşırma!

Aşık Veysel’in dağları delmesine şaşırma!

Vatandaşın tabağına karışıp porsiyonlarımızı küçültelim denmesine şaşırma!

Babasının verebildiği 20 lira ile bir hafta idare eden gence şaşırma!

Okumamış halkın ferasetine güveniyorum, denilmesine şaşırma!

Eylem yapan öğrencinin bursunun kesilmesine şaşırma!

Eleştirel düşünme, ortak aklın kullanılması karşıtlığına şaşırma!

İnsan hak ve özgürlüklerinin yok edilmesine şaşırma!

Demokrasinin tramvaya benzetilmesine şaşırma!

Basının sansürlenmesine şaşırma!

Ruhlarımızın boşaltılıp, ruh gibi yaşamak istenmesine şaşırma!

Ey halkım, en büyük sensin, şaşırma mücadele et.

De ki;

Nerede görülmüş hamam böceğinin, evimizi ilaçladık diye haklı olduğu?