Uzaylı.. Selam dünyalı, ben uzaylıyım.

Dünyalı…Eee?

Uzaylı.. Şaşırmadın hiç?

Dünyalı… Ben bu ülkede hiç bir şeye şaşırmam arkadaş!

•••

Atama bekleyen öğretmen,

Milli Eğitim Bakanına çiçek uzatıyor, derdini anlatmak istiyor.

Bakan çiçeği almıyor.

Dinlemiyor, umursamıyor.

Bakanın,

Karşısındaki gencecik öğretmene karşı,

Tavırları ve mimikleri,

Vicdan,

Merhamet,

İyi niyet içermiyor.

Sanki yüreği zemheride kalmış,

Görgü kuralları bu ülkenin topraklarına hiç uğramamış gibi.

Çok üzücü.

•••

Bu dünyada hiç bir şey baki kalmaz.

Ne olurdu yani,

Merhaba deseydin,

Bir iki kelam etseydin,

Uzattığı çiçeği alsaydın.

Merhaba demedin.

Hal hatır sormadın.

Çiçeği almadın.

Kulağını karıştırdın.

Boş boş baktın.

Sonra yürüdün gittin.

Geride,

Çiçek kaldı.

Öğretmen kaldı.

Ölü duygular kaldı.

Bir de acı bir tebessüm ile isyan dolu bakışlar kaldı.

•••

Bu öğretmen yıllar geçse de bu acıyı hiç unutmaz.

Bazen bir fotoğraf,

Bazen bir cümle,

Bazen dinlediği bir şarkı,

Bazen sevdiği bir yemek,

Bazen izlediği bir film,

Bazen bir espri onu hatırlatır.

Boğazı düğümlenir.

Gözleri dolar.

•••

Kalitesiz ve ezberci eğitim yerine,

Sorgulayıcı,

Araştırıcı,

Yaratıcı eğitim her çocuğa ve her gence veriliyor mu?

Verilseydi,

Binlerce caminin, on binlerce imamın olduğu bir ülkede, yolun ortasında namaz kılan,

Ezan okunduğunda gençler okuldaysa bu doğru değil. İzinleri var camiye gelsinler diyen,

Kıbrıs'ın haritadaki yerini bilmeyen,

Abdülhamit'in bir karış toprak kaybetmediğine inanan,

Öğretmenlik yapıp ölse, sadece öğrencileri bilecekti diyen,

Tarikat ve cemaatlerin yalanlarına kolayca kanan olur muydu?

•••

Sayın Bakan,

Bize,

Salonları, atölyeleri, laboratuvarları olan okul,

Sanat atölyeleri,

Halk için gece kursları,

Çocuklar için kreş,

Kısacası bize medeniyet lazım.

Apartman altı okullar değil.

•••

Markete giriyorsun, reyonlardaki etiketleri okuyorsun.

Ekmek 4 lira,

Yumurta 3 lira,

Domates 20 lira,

Et 150 lira,

Çocuk maması 300 lira olmuş.

Peynir fiyatları et fiyatını geçmiş.

Şaşırıyorsun,

Elini reyona uzatamıyorsun.

Üretici umutsuz,

Çalışanlar mutsuz.

Öğrenciler kalemsiz,

Çocuklar aç-susuz,

Sokaklar güvensiz,

Mülteciler sayısız,

İş arayanlar çaresiz,

Yönetenler duyarsız.

Enflasyon milyonlarca insanın canını yakıyor, sosyolojik ve ahlaki çöküşü tetikliyor.

Tok yatmak her gün zorlaşıyor.

Bu kadar da olmaz ki!