AKP Kadın Kolları MKYK üyesi Kübra Dörtkardeş, depremden 13 gün sonra, lüks aracıyla gittiği çadır kentte,ayakları çıplak ve montsuz bir çocuğa, meyve suyu ve top kek verdiği fotoğrafını “Devlet nerde diye soran olursa...” yazıp paylaştı.

Güneşi, gülüşüne sığdırmış çocuk.

Ahmed Arif’in de dediği gibi: “Tanı bunları, tanı da büyü.”

Ve hiç unutma.

Bazı insanlar gerçekten,

Düşüncesiz,

Kapasitesiz,

Liyakatsiz.

Oksijen israfı.

Bunları görünce, hümanizmamı sorguluyorum.

•••

Maklubeye kaşık sallayanlar,

Yönetmeyi beceremeyenler,

İlahiyatçı birisi,benim mimari bilgim yok demesine rağmen,

Karabük Üniversitesi Mimarlık Fakültesine, dekan olarak atamış.

Üniversitelerimiz ayakta dememiz gerekirken,

Öğrenciler yurttan çıkarılmış,

Okullar kapatılmış, uzaktan eğitime başlanmış.

•••

Afet ne ki,

Bizi yıkan,

Aklını,

Vicdanını,

Diplomasını kiraya verenler olmuştur.

2012 yılında depreme dayanıksız, yıkılmalıdır denilen İskenderun devlet hastanesi yıkılmamış,

Gecenin karanlığında,

Deprem sesi, ecel sesine karışmış.

Enkaz altındaki çığlıklardan,

Melekler bile ürpermiş.

•••

İnsanlara,

Çadırın var mı diye soran olmamış?

Cenazeleri yıkanmadan, kefensiz gömülmüş.

Görenlerin,

Yüreğine kor düşmüş,

Boğazı düğüm düğüm olmuş,

Gözlerinden yaşlar dökülmüş.

•••

Ülkenin cumhurbaşkanı,

Depremin ilk iki günü “devlet” neredeydi?

Deprem “paralarına” ne oldu?

Kızılay neden “çadır” kurmadı?

“İmar affını” kim çıkarttı?

Bu memleketi kim “idare” ediyor? diyenlere.

Alçak dedi,

Şerefsiz dedi,

Adi dedi,

Namusuz dedi.

Ahlaksız dedi,

Terbiyesiz dedi.

Aman allahım.

Duyduklarıma inanamadım.

“Kalp denizdir,dil ise kıyı.

Denizde ne varsa kıyıya o vurur”.

Demiş ya Mevlana…

Yakında, bir üst seviyeye çıkarsa şaşırmam.

...

İnsanları deprem öldürmedi,

Bir ev yapmanın,

Bir hayat başlatmak olduğunu bilmeyen,

Çalmaz,çırpmaz dediğimiz müteahhitin,

Demirden, çimentodan, tuğlalardan çalarak yaptığı,

Beşik gibi sallanan dandik evler öldürdü.

Duyar duymaz, deprem bölgesine gitmesi gereken siyasiler on beş gün sonra gitti.

On beş gün sonra,

Can kurtarmaya mı?

Enkaz kaldırmaya mı?

Yoksa,

Çocukları kullanarak,

Hayaller satmaya mı gitti?

Anlayamadım.

•••

İçimdeki ses diyor ki;

Gerçekleri gören gözle,

Yalanı işiten kulakla,

Doğru pusulayı seçim sandığına atan elle,

Bay Kemâl cumhurbaşkanı seçilsin.

Hak,hukuk,adalet geri gelsin,

Depreme dayanıklı evler yapılsın,

Büyük küçük rant son bulsun,

Siyaset,zenginleşme aracı olmasın,

Hırsıza hesap sorulsun,

Dinin elden gitmeyeceği görülsün,

Tarikatlar siyasetten ve ticaretten çekilsin,

İnsanlar kuyrukta beklemesin.