Beşiktaş’taki bir Lisede 9. ve 10. sınıf öğrencileri son iki ders saatinde bir söyleşiye katılmak üzere konferans salonuna toplanmış.
Söyleşiye Beşiktaş Müftü Yardımcısı ve eski manken, dansçı ve oyuncu Yaşar Alptekin katılır.
Bu okulun Din Kültürü ve Ahlak bilgisi öğretmeni yok mu?
Son iki ders saati…
Kim ve hangi yetkiyle öğrenci ve öğretmenleri bir salonda toplayabilir.
Buna oluru kim verir?
•••
Eski manken, dansçı ve oyuncu olarak bildiğimiz Yaşar Alptekin konuşmasında,
"Parasız cennete mi gitmek istersiniz yoksa parayla cehenneme mi" der.
Öğrenciler söylediklerini açıklamasını ister.
"Sigaraya, alkole para verirsin, kadına para verirsin" diye yanıtlar.
"Kadına para vermek ne demek?" sorusuna ise,
"Genelev kadınına diyorum, ben hep barlarda karıyla kızla falan takılıyordum, o kadar günahın içinden çıkıp namaza geliyordum, beni acaba kabul etmezler mi diye düşündüm." diye cevap verir.
Bu sözleri öğrenciler ıslıklı protesto eder..
Akıl ve bilimsel aydınlanmanın merkezine,
Pedagoji bilmeyen birini getirseniz,
“Genelev kadını”
“Barlarda karıyla kızla takılıyordum.” gibi aşağılayıcı ve cinsiyetçi sözcükler kullanır.
Formasyonsuz,
Pedagojiyi bilmez,
Çocuk dilinden anlamaz,
Sözcükleri özenle seçemez,
Ama;
Panelist olur…
Vay beee
Eğitimin haline bak..
•••
Ben beklerdim ki, seminerin konusu,
Doymak ile dengeli beslenmek,
Haline şükretmek ile hakkını aramak,
Kul olmak ile birey olmak,
Otokrasi ile demokrasi,
İnanç ile bilinç arasındaki farkındalığa erişmenin yolları olmalıydı.
Ama olmadı.
Okul yönetimi
Diyaneti, dansçısıyla çağırır,
Akıllara kelepçe vurmak,
Türkü, araplaştırmak,
İslamı, siyasallaştırmak,
Kendi islam anlayışını yaymak için,
Öğrencileri salonda toplar.
•••
Biz dinimizi,
Kuran'da yazılanları okuyarak değil,
İnancın, siyasetini ve ticaretini yapan,
Şeyhlerden,
Tarikat liderlerinden,
Hocalardan ve imamlardan öğrendik.
Bir türlü işin özüne inemedik.
•••
Bakan Nebati,
Gündüz gözüyle elinde fener "adam" aramaya çıkan Diyojen gibi,
Avrupa’da yabancı yatırımcı arıyor.
Bir araya geldiği yabancı yatırımcılara, “Bir problem mi yaşadınız… Rahat olun. Bize hemen ulaşırsınız. Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun. Mevzuatı da değiştiririz.” dedi.
Sanki ikinci el araba tanıtıyor…
Bir ülke böyle tanıtılır mı?
Arkamızda Cumhurbaşkanı var dedi,
Yatırımcıya garanti verdi.
Bürokrasi mi?
Alaşağı ederiz.
Mevzuat mı?
Değiştiririz.
Hukuk mu?
O arkadan gelir,
Siz İstanbul’a gelin boğazda balık yiyin diye devam etti.
•••
Lozan Antlaşması'nın görüşmeleri sırasında emperyalistlerin İngiliz sözcüsü Lord Curzon, kapitülasyonlar başta olmak üzere tüm taleplerine direnen İsmet İnönü'ye şu tehdidi savurmuştu.
Yarın harap bir memleketi imar etmek için önümüzde diz çökeceksiniz.
Bizden yardım istediğiniz zaman, bugün reddettiklerinizi birer birer çıkarıp önünüze koyacağız.
”Bugün kimileri, Lord Curzon'un huzuruna çıkmışçasına, "Bürokrasiyi alaşağı ederiz, mevzuatı değiştiririz." diyerek adeta "Buyurun, dükkan sizin." mesajı veriyor.
•••
Çanakkale’yi geçilmez kılan,215 okkalık (yaklaşık 275 kilo) mermiyi sırtlayan Seyit Onbaşı'nın torunları,
Lord Curzon'un, torunlarına dükkan sizin diyor.
Bu sözlerden bırakın Ali Çavuşu, Seyit Onbaşıyı, 215 okkalık top mermisi bile utanır.